“Pasif”in kolay anlamı, aktif olarak meşgul olmayan veya eyleme veya karar alma sürecine katılmayan bir şeyi tanımlamaktır. Genellikle hareketsizlik durumunu veya dış uyaranlara veya olaylara tepki verme eksikliğini ifade eder.
Basit bir ifadeyle “pasif”, hareketsiz olmak veya harekete geçmemek anlamına gelir. İnisiyatif veya atılganlık eksikliğinin olduğu ve olayların aktif müdahale veya katılım olmadan gerçekleştiği durumları ifade eder.
İngilizce’deki pasif ses örneği, “pasta John tarafından pişirildi” gibi bir cümledir. Bu cümlede “pişti” pasif çatıdadır çünkü eylemi gerçekleştiren kişiden (John) ziyade eyleme (pişirme) odaklanmaktadır. Pasif ses, cümlenin öznesinin eylemi gerçekleştirmek yerine aldığı bu yapıyla karakterize edilir.
İngilizce dilbilgisinde pasif ses, eylemin kendisini gerçekleştirmek yerine cümlenin öznesinin fiil tarafından gerçekleştirildiği bir yapıyı ifade eder. Genellikle eylemin eyleminden ziyade eylemi veya olayı vurgular ve çeşitli bağlamlarda odağı değiştirmek veya sorumluluğun doğrudan atfedilmesini önlemek için kullanılır.
“Pasif”in başka bir anlamı, aktif olarak güç üretmeyen veya üretmeyen, bunun yerine harici çalışma kaynaklarına dayanan elektronik bileşenlere veya cihazlara atıfta bulunabilir. Örneğin, elektroniklerin pasif bileşenleri arasında, kendileri güç üretmeden elektrik sinyallerini değiştiren dirençler, kapasitörler ve indüktörler bulunur.