“Desihertz bandı” olarak da bilinen D bandı, öncelikle bilimsel ve araştırma uygulamalarında, özellikle spektroskopi ve atom fiziğinde kullanılır. Tipik olarak 3 ila 30 Hz arasında değişen elektromanyetik frekansları ifade eder. Bu bant, saniyelerden dakikalara kadar zaman ölçeklerinde enerji geçişlerinin meydana geldiği çok düşük frekanslardaki atomik ve moleküler etkileşimleri incelemek için çok önemlidir.
Pratik uygulamalarda, D bandı nükleer manyetik rezonans (NMR) spektroskopisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. NMR spektroskopisi, moleküler yapıları, dinamikleri ve etkileşimleri belirlemek için atom çekirdeklerinin D bandı aralığındaki manyetik alanlar ve radyo frekansı darbeleriyle etkileşimine dayanır. Bu teknik, kimya, biyokimya ve malzeme bilimi gibi alanlarda ayrıntılı moleküler analizler için hayati öneme sahiptir.
D-bant frekans aralığı oldukça düşüktür, tipik olarak 3 Hz ile 30 Hz arasındadır. Bu frekanslar çok uzun dalga boylarına karşılık gelir; bu frekanslar, malzemelerin içinden geçmek ve ince atomların etkileşimlerini minimum girişimle incelemek için çok uygundur.
D-bandı ve W-bandı telekomünikasyon ve araştırmada kullanılan farklı frekans aralıklarını ifade eder. D bandı 3 ila 30 Hz arasındaki frekanslarda çalışırken, W bandı çok daha yüksek frekanslarda, tipik olarak 75 ila 110 GHz aralığında çalışır. Temel fark, uygulamalarında ve yayılma özelliklerindedir: Bilimsel araştırma ve düşük frekanslı iletişim için D bandı ve yüksek hızlı kablosuz iletişim ve radar sistemleri için W bandı.
Hayır, Grup D yeni Grup E değildir. Aşırı Yüksek Frekans (EHF) bandı olarak da bilinen E Bandı, 30 ila 300 GHz aralığını kapsar ve D bandına kıyasla önemli ölçüde daha yüksek frekansa sahiptir. ultra hızlı kablosuz bağlantılar ve geniş bant uygulamaları gibi yüksek kapasiteli noktadan noktaya iletişim için kullanılır. Her bant, frekans aralıklarına ve yayılma özelliklerine bağlı olarak farklı amaçlara hizmet ederek bilimsel araştırma ve telekomünikasyondaki farklı ihtiyaçları karşılar.